#htmlcaption1 BEYAZ SIRIN EVLİLİK HİKAYESİ PRATİK EYELİNER NASIL SÜRÜLÜR? BALAYI OTELİMİZ | LA CAPRİA SUİT HOTEL MAKYAJ MASASI DÜZENİ NASIL OLMALI? ÖMÜRLÜK HEDİYE | KİŞİSEL BEBEKLERİMİZİ YAPTIRDIM

31 Ağu 2016

Naber'im?

www.tips-fb.com
''Bir anne, bir kızının ilk arkadaşıdır.
Ve, hayatı boyunca, onun en iyi arkadaşı olur.'' demişler..
Kızım.. canım kızım.. Gerçekten hayatıma girdikten sonra o kadar çok şey değişti ki onunla..
Mesela herhangi bir sağlık problemim yoksa şayet, hiç bir sebeple çalışma hayatıma ara vermeyeceğimi söyler dururdum hep..
Mesleğime aşık bir insan olarak hep üretmek ve hareket halinde olmaktı gayem;
Anasınıfı Öğretmenliği bir hobi hatta yaşama sevinciydi benim için..
Şimdi bambaşka bir yaşama sevincim var; ve tabii ki binlerce şükür sebebim.
Bu sebepten ötürü 2 yıldır evdeyim (ilk 1 yıl problemli bir hamilelik geçirdiğim için, sonrasında ücretrsiz izin.) 1 yıl daha çalışmayacağım.. Toplamda kesintisiz 3 yıl iş hayatından uzak kalmış olacağım.

Kızımla 1,5 yıldır doya doya vakit geçiriyoruz ve bu gerçekten benim için binlerce şükür sebebi.
Ama annelik her zaman toz pembe değil..

Evde kalmanın beni ciddi anlamda bunalttığını itiraf etmek zorundayım. Bulunduğum şehirde çocuk dostu mekan sınırlı. Yani vaktimiz daha çok ev, AVM, park üçgeni içinde geçiyor.
Bu durum bizim için bazı zamanlarda gerçekten çok sıkıcı bir hale geliyor.
Kızımla birlikte sınırsız vakit geçirmekten çok mutluyum ama bu üçgen arasında dolaşıp durmak onu da bunaltıyor ki; zaman  zaman; sebepsiz hırçınlıkları oluyor.. Onun bu anları benim de kendimi yorgun hissettiğim zamanlara denk gelmişse kendimi bir girdabın içinde hissediyorum.

Ailemizden, akrabalarimizdan uzak şehirde yaşamizin ve eşimin nöbetlerinin de çok yoğun olmasının bu durumu daha da zorlastirdığı aşikar.
Hani hastalıktan geberiyor da olsam Eylül ile bi yarım saat ilgilen de ben yarım saat dinleneyim, kendime gelirim belki diye cocugumu emanet edebileceğim hiç kimsem yok burada.
Ne migren krizleri eşliğinde ne kovalamaclar, saklambaclar oynadık, ne etkinlikler yaptık, şarkılar söyledik, hikayeler okuduk biz.
Bir of çekemedim ağız dolusu, çektiysem de duyan olmadı.

Bu tarz eve hapis yaşam tarzi beni çabuk gerilen, tahammülsüz bir insan yaptı.
Hem eşimi hem de kızımi canımdan çok seviyorum. Ama emin olduğum bir şey varsa gurbet elde tek başına, hele ki kocan da eve işinden dolayı çok az gelebiliyorsa çocuk büyütmek çok zor. Sırf bu sebepten 2. Çocuk fikrine çok soğuk bakıyorum. Üstesinden gelemeyeceğimi düşünüyorum. Eşim nöbetçi iken 2 çocukla baş edebilmek çok yıpratıcı olmaz mı? Cevabı açık ve net belli zaten.

Bir yandan Pedagog Adem Güneş in kitaplarını okuyorum.
Sağolsun o da 2 çocuk arasında 4 yaş idealdir diyor.
Ama aynı zamanda çocuğun 4 yaşından önce kreşe başlamasına karşı.

4 yaştan önce bizim için 4 alternatif var;

Ya bakıcıya vericem- ki buna da ben karşıyım, kimseye güvenemiyorum.
Ya kreşe vericem- bu aslında düşündüğümüz alternatifti ama Adem Güneş kafamı karıştırdı.
Ya yanımda okula götüreceğim- bu çok zor. Çünkü okulum merkeze 1 saat uzaklıkta köy okulu. Her gün 2 saat yollarda heba olur, karı var kışı var, hastalığı var. Ayrıca aynı sınıfta olamayız, bunun kıskançlıgi var, söz dinlemeyip sınıftaki otoritemi bozmasi var, anne mi öğretmen mi kavram kargaşası var.
Ya da son ihtimal : kardeş düşünülecek ve tekrar ücretsiz izne ayrılacağım. Ama şu an en olumsuz baktığım düşünce bu. Hem Eylül çok küçük, ona haksızlık gibi yeni bir kardeş. Şuan onun ilgiye ihtiyaci var, daha o bebek sayılırken yeni bir bebek düşünmek istemiyorum. Hem de ben buna hazır değilim. Dediğim gibi eşim de bir ayın 30 gününün 25 gündüzü ve 10 gecesi evde olmadığı için bu zorluğu tek başıma göğüsleyebileceğimi düşünmüyorum.

Hakkımızda hayırlısı ne ise olsun.

Arsuz | Ağutos/2016

Beğendiysen paylaş o zaman :)

6 yorum:

  1. Merhabalar;
    Bilmem yazacaklarım size yardımcı olur mu? Ben ilk çocuğuma 30 yaşında kavuştum. Kariyer, master, iş güç derken o kadar geçiktim işte. Süt iznimden sonra işe dönecektim fakat ikinci ufaklığım bir süpriz yaptı ve ona hamile kaldım. İkisinin arasında tam 18 ay var. Bende işimden ayrıldım ve uzun bir süre bunun için iş aramadım bile. Herkes o kadar demoralize etti ki beni. Bende sizin gibi senelerden beri gurbette yaşıyorum ve dediğiniz gibi etrafımda hiç kimsem yoktu. Üstelik hamileliklerim o kadar sorunlu geçiyordu ki neredeyse hamilelik bitene kadar ne koku duyarsam kustum. İşe gidene kadar 2-3 durakta bir inip kusmak ve yine yola çıkmak. Kalkıp kendi kendime hastanede serum yeyip çıkıp eve giderdim. Ve ben aynı olayları elimde 10-12 aylık bir bebekle tekrar yaşadım. Burnuma mandal takıp oğlumun altını aldığımı hatırlıyorum. Yanlış anlamayın dışkı kokusu değil kullandığım her ıslak mendilin kokusu beni rahatlıkla kusturabiliyordu. Eşimde bankacı olduğu için eve geç saatlerde gelirdi. Edindiğim tüm bu deneyimler ile gördüğüm ve avantajım olan şeyler şunlar. Bir bebekle hayatıma zaten bir mola vermiştim peşi sıra gelen ikinci bebekle zaten vermiş olduğum molaya devam ettim ve taze bilgilerimle çocuğumu yetiştirdim. İnanınki 2-3 sene önce yaşadığınız herşeyi unutup yeni baştan başlayacaksınız çocuk bakmaya. Bu süreçte ilk çocuğuma her zaman öncelik verdim keza diğeri bebek olduğu için sadece sizi hissetmesi bile yeterli oluyor. Araları çok yakın olduğu için kıskanma kavramı gelişmediği için kıskançlık hiç yaşamadık. Üst baş ihtiyacı fazla saklamadan hemen kullanabilmek güzeldi. Büyük anaokuluna başladığında yürüme mesafesinde olan okulumuza iki oğlumla çok rahat şekilde yürüyüp gidebiliyorduk. Daha yeni bebeği olan annelerin ellerinde yada bebek arabalarında karda kışta gelmeye çalışmaları gerçekten zordu. Çoğunun çocuklarını ben götürdüm bu yüzden :) Ama belirleyici olan sanırım ikinci çocuğum çok uyumluydu. Her zaman pozitif düşündüm bu enerji onlara da geçti sanırım. Benim naçizane tavsiyelerim şunlar haftada bir güvendiğim ve beğendiğim pedagogların videolarını dinleyip kendimi dejarj ettim. Adem Güneş takip ettiğim kişilerden. Ama çoğu pedagog 3 yaşa kadar bir çocuğun bakımının anne, bakıcı, anane yada babaanne gibi bir büyük tarafından yapılması.. Artık tam bir bağlanma gerçekleştiren ve güven duygusu duyan çocuklar 3 yaştan sonra kreşe gönderilebilir. Tabi bu çocukla alakalı. Ne kadar erken yada geç olacağını çocuğun davranışları belirler.Biz tam 4 yaşına 1 ay kala anasınıfına başladık. Psikolojik açıdan tamamen hazırdı. Adaptasyon süreci nerdeyse yaşamadı. Bazı arkadaşlarım daha erken verdi dediğim gibi sorun olmadı. Herşeyin kitapta yazılan gibi olmadığını herkesin kendi hikayesini yazdığını unutmamak gerek.Şu anda çocuğunuzun huysuzluk yapmasının sebeplerinden biri de artık ben kavramının farkına varması kısacası 2 yaş sendromu başlangıcı olabilir. Uykuyla ilgili sorunlar yaşadığında da huysuzlanırlar. Ben çocuğumu belli saatlerde uyutmaya alışmıştım. Yine eve gelen daha deneyimli bir anne arkadaşım huysuzlanan çocuğumun uyku sorunu yaşadığını söyledi. Tabi herkes gibi burnumdan kıl aldırmadım 2 yaş sendromu dedim ama bir gün oğlum sızlanırken uyuyakaldığında bir gerçeklik payı olduğunu anladım. İkinci çocuğu düşünürken lütfen ilk çocuğunuzun hayatında büyük değişimler yaşayacakları zamana getirmeyin. Özellikle okula yada kreşe başlama zamanına denk getirmeyin. Sadece siz değilsiniz o ev, avm, park üçgeninde kısılıp kalan. Büyük şehirlerde de aynı şey söz konusu merak etmeyin. Sürekli aktivite yapan bir anneyim ama hala çocuklar sıkılabiliyor. Bırakında biraz sıkılsınlar. Kendileri bir şeyler yaratsınlar. Ne şanslısınız ki öğretmenlik gibi bir mesleğe sahipsiniz. Sizin şimdi yıpratıcı sandığınız şeyler aslında zamanla gözünüze çok kolay görünecek .Bazı şeyleri zamana bırakın. Su akar yolunu bulur.
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok açıklayıcı olmuş gerçekten. Kıymetli yorumunuz için gerçekten çok teşekkür ederim. Sanırım gurbet elde yaşamak herkes için aynı oranda zor malesef. Gurbette hamilelik geçirmek de gerçekten çok zor. Ben yaklaşık 8 ay boyunca sadece yattim; düşük tehditim vardı. Aynı sıkıntıyı yine yaşarsak bu kez çocuğum da hep ilgi beklerse ne yaparım bilmiyorum ama Allah ona göre bir çıkar yol verir inşallah. Bir de benim eşim ayda 10 gün nöbetçi oluyor ve geceleri de çalışıyor. Hamile iken ya da yeni bebek olduğunda gece tek başıma çok zorlanacagimi düşünüyorum. O yüzden 2 sene sonra mı düşünsek bebeği diyorum. Ama o zaman da tam taşınma dönemi ve Eylül un okula başlama dönemi olacak. Hayırlısı olsun.

      Sil
  2. Rabbim kolaylık versin, ben her başıma gelenle olumlu düşünmeye çalışıyorum. Senin ve eşinin şartları gerçekten çok zormuş. İyi şeyler olacak inşallah...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşallah.. Çok ama çok teşekkür ediyorum. Bin şükür her zaman halimize.. 2 sene kaldi uzmanlığını almasına inşallah. O zaman nöbet olmayacak inşallah..

      Sil
  3. YAzının başı o kadar güzel ki <3

    Bu arada umarım sizin için en iyi çözümü bulursunuz. Bakıcı işi beni de kara kara düşündürüyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tesekkür ederim :) umarım siz de sizin ve bebeğiniz için en iyi olanı yaparsınız

      Sil

♥Minik bebişiyle ilgilenen tazecik bir anne olduğum için yorumlara hemen cevap veremiyorum ama hepsini tek tek okuyor ve seviniyorum. Yorumlarınız benim için çok değerli, lütfen yorumlarınızdan beni mahrum bırakmayın..
Kocaman Sevgilerimle :) ♥